17 Ocak 2009 Cumartesi

Manchester City ve Transfer 2

De Jong: "Everybody knows that I would like to play for a big club eventually. And, I count Manchester City in that category. "


Adını hergün yeni bir transfer haberiyle görmeye alıştığımız Manchester City bu sefer de Hamburg'da oynayan Nigel de Jong'a resmi teklif yapmış, tam 13 milyon pound. De Jong o kadar para eder mi etmez mi tartışılır ancak benim asıl dikkatimi çeken genç futbolcunun sözleşmesindeki bir madde. Sözleşmesine göre De Jong bu yaz 1.8 milyon pound getiren her kulübe gidebilir. Sözleşmesinde böyle bir madde varken Manchester City'nin bu teklifi gerçekten düşündürücü. Son olarak transferle ilgili bir dipnot: Hamburg'un basın sözcüsü şimdi oturup bu teklifin değerlendirmeye değer olup olmadığına karar vermenin zamanı açıklamasını yaptı.


City taraftarları "Eastlands" olan stadlarına klubün Arap sahiplerine ithafen şaka yollu "Middle Eastlands" demeye başlamış, hayırlısı.

16 Ocak 2009 Cuma

Haftasonu Programı


17 OCAK CUMARTESİ
13:30 Antalyaspor - Gaziantepspor / Lig Tv
17:00 Chelsea - Stoke City / Spormax
17:00 Rangers - Falkirk / Futbol Smart
19:00 Galatasaray - Malatyaspor / Lig Tv
19:20 Bristol - W.Wanderers / Futbol Smart
19:30 Hull City - Arsenal / Spormax
20:00 Grenoble - O. Lyon / Kanal A
21.00 Barcelona - Deportivo / NTV Spor
21.30 Milan - Fiorentina / NTV
22:00 Nantes - Bordeaux / Kanal A
23.00 Sevilla - Numancia / NTV Spor
18 OCAK PAZAR
13:00 Güngören Bld. - Çaykur Rizespor / D Spor
13:30 Manisaspor - Sivasspor / Lig Tv
13:30 Roda - PSV / Futbol Smart
15:30 West Ham United - Fulham / Spormax
16:00 Aberdeen - Celtic / Futbol Smart
16.00 Atalanta - Inter / NTV Spor
18.00 Real Madrid - Osasuna / NTV Spor
18:00 Tottenham - Portsmouth / Spormax
18:00 Paris St Germain - Sochaux / Kanal A
19:00 Fenerbahçe - Eskişehirspor / Lig Tv
21.30 Lazio - Juventus / NTV
22:00 Lille - Rennes / Kanal A
22.00 Almeria - Atletico Madrid / NTV Spor

D i r i l i ş !


Stephen Appiah… Muhtemelen onu kısa bir süre sonra Tottenham forması ile sahalarda göreceğiz. Bu haber gerçekten tüm futbolseverleri mutlu edecektir. Denenmek için yapılan maçta da 80 dakika sahada kalmış, kusursuz oynamış ve sakatlıktan yeni çıkmış olmasına rağmen 2 Maldonado üstüne 2 Josico kadar mücadele etmiş. Defansif olsun hücuma dayalı olsun izlemekten keyif aldığım futbolculardan biri Appiah. Bu kadar talihsiz olaylar yaşadıktan sonra, ben eskisinden daha iyi olabilmek için çok daha fazla çalışacağına inanıyorum Appiah’ın. Fazla söze gerek yok tekrar hoş geldin Stephen…

Mateja Kežman


PSV, Chelsea, Atl. Madrid gibi Avrupa’nın en iyi kulüplerinde forma giydikten sonra Fenerbahçe’ye gelen ancak düşük performans nedeni ile kiralık olarak Fransız ekibi PSG’ye gönderilen Sırp futbolcu Mateja Kežman, aradığı ortamı orada da bulamadı. Çıktığı 19 maçta yalnızca 4 gol atabilen ve bekleneni veremeyen Kežman için tekrar Fenerbahçe’ye dönüş yolu göründü. Anlaşmaya göre, bu sezon kiralık olarak oynayan Kežman’ın performansından memnun kalındığı takdirde önümüzdeki sezon için PSG Fenerbahçe’den bonservisini alacaktı ancak görünen tablo ve bazı PSG’li yöneticilerin açıklamaları bu transferin gerçekleşmeyeceğinin göstergesi. 3.5 milyon Euro’luk bonservis bu performansa oldukça fazla. Bence PSG, Kežman için kim olduğunu kanıtlamak adına iyi bir fırsat ancak kalan maçlarda da kendini gösteremez ve adına yakışmayan bu performansı sürdürürse kendisine kulüp aramak zorunda kalacak. Fenerbahçe’ye dönecek demiyorum çünkü kulüp ve taraftar olarak Kežman’a tahammül yok. Bir an önce eski formuna kavuşması gerekiyor çünkü onu maçları TV’ de bile yayınlanmayan kulüplerde görmek tüm futbolseverleri üzecektir.

Ve Galactico'nun kellesi uçtu!


Günlerdir Real Madrid'in başkanı Roman Calderon hakkında yapılan seçimlere usülsüzlük karıştırdığı, sahte seçmenler çıkardığı ve bunların sayesinde başkan olduğu şeklindeki haberler ve basının inanılmaz baskısı beklenen neticeyle sonuçlandı ve Calderon istifa etti. Calderon son kozunu soruşturma açılacak şeklinde kullanmıştı ancak bu da yeterli olmadı ve istifa etmekten başka çaresi kalmadı. Bu sonuç zaten kötü durumda olan Real Madrid'i muhtemelen daha kötü etkileyecek. Bu sezonun onlar için bir kayıp olacağı zaten çoktan belli olmuştu. Ama bu son olanlar Real Madrid'in dünyanın en büyük kulübü imajını feci şekilde çizdi. Her ne kadar bu onlara bir iki seneye mal olabilecek olsa da artık yeni başkanla beraber tamamen yeni bir yapılanmaya girmeliler. Ve son olarak.. Marca gazetesi Real Madrid'e en yakın gazete olarak bilinir fakat Marca gazetesinin bu istifada oynadığı rol çok büyüktü. Bu adaletsizlik karşısında duruşları ve yaptıkları haberlerle Calderon'a istifadan başka çare bırkamadılar. Düşünsenize aynı olayın Türkiye'de olduğunu, bırakın futbolda yaşanan yolsuzluklardan bir başkanın basın ve kamuoyu baskısıyla istifa etmesini, biz daha devletin başındakilerde bu erdemi göremiyoruz. Tebrikler Marca ve İspanyol basını.

15 Ocak 2009 Perşembe

FIFA’da gündem Milan Baros


Galatasaray’a geldikten sonra tekrar eski günlerini hatırlatan performansı ve attığı toplam 19 gol ile tüm futbol dünyasının ilgisini bir kez daha üzerinde toplayan Milan Baros’un, geçmişindeki ve Galatasaray’daki başarıları FIFA’nın resmi internet sitesinde yer aldı. ''Çek nişancı, 2008 yazında sarı-kırmızılı ekibe katıldıktan sonra, eski takımlarına ve Çek Milli Futbol Takımı'na yaşattığı gollü günlerine geri döndü, formunu geri kazandı'' cümlesiyle başlayan haberde talihsiz sakatlıklar geçirerek kaybolup gitme evresine gelen Baros’un tekrar eski performansına kavuştuğu belirtildi. Baros'un, Çek Milli Takımı'ndaki başarılarına da yer verilen haberde, oyuncunun, 2004 Avrupa Futbol Şampiyonası'nda kaydettiği 5 golle Çek ekibinin yarı finale yükselmesine katkıda bulunarak, ''Altın Ayakkabı'' ödülüne layık bulunduğu da anlatıldı. FIFA'nın, “Olaylar, kesinlikle bunun doğru bir karar olduğunu gösterdi” cümlesi, Baros'un Galatasaray'a gelmesinin kariyeri açısından ne kadar doğru bir tercih olduğunu gösteriyor...

Çabuk sönen yıldız adayları 2


UĞUR YILDIRIM

2004 yılında Marbella frikik yarışmasında Zinedine Zidane,David Beckham,Luis Figo,Ronaldinho gibi dünyaca ünlü yıldızları geride bırakarak yarışmada birinci oluduğunda yalnızca 22 yaşındaydı Uğur. Bu yarışmadan sonra dünya ona hayran gözlerle bakıyor ve '' the free-kick specialist '' lakabını takıyordu. Duran toplardaki başarısının yanı sıra sağ kanattaki formu, asistçi kişiliği , sert şutlarıyla Avrupa'nın bir anda en çok takip ettiği genç yeteneklerden olmuştu. Kulübü Heerenveen onun gibi bir yeteneği bırakmayacağını açıkladıktan sonra Avrupalılar ve de Türk takımları bu transferi bir başka bahara bırakmak zorunda kaldı. Uğur'un türk asıllı olması onun Hollanda milli takımında mı yoksa Türk milli takımında mı forma giyeceği tartışmalrını da beraberinde getiriyordu.Van Basten'in Uğur'a olan inancını özel olarak dile getirmesinden sonra Uğur Türk milli takımından banko oynama garantisini alamadığı gerekçesiyle, Hollanda milli takımını seçtiğini açıkladı.Ve 2007 yazında Uğur Yıldırım sessiz sedasız bir şekilde Gaziantepspor'a transfer oluyor, dünya medyası, bir zamanlar hayranlıklarını sürekli dile getirdikleri genç oyucuya bu sefer gazetelerinde bir köşe bile ayırmıyordu.Gaziantepspor'dan parasına alamadığı gerekçesiyle sezon ortasında Sivasspor'a geçen oyuncu Sivasspor'da da görev yaptığı bir sezonda fazla şans bulamadı. Ve 2009'a henüz yeni girmişken 26 yaşındaki Uğur Yıldırım'ın Bank Asya Ligi ekiplerinden Kasımpaşaspor'la anlaştığı haberi geldi. Bir zamanların Figo'yu, Beckham'ı, sollayıp birinci olarak tüm dünyayı sarsan genç yıldız adayı, şimdilerde Süper Lige çıkmayı hedefleyen Kasımpaşaspor için ter dökecek.

En iyisi Ferguson


Uluslararası Futbol Tarihi ve İstatistikleri Federasyonu (IFFHS), 2008 yılının en iyi teknik direktörü olarak Sir Alex Ferguson'u seçti. 2007-2008 sezonu sonunda Manchester United'ı hem lig hemde şampiyonlar ligi şampiyonu yapan tecrübeli çalıştırıcı, IFFHS'ye göre 2008'in en iyi teknik direktörü oldu.

Sıralamada Zenit'in hocası Dick Advocaat ikinci olurken, bu sezona başlamadan Barcelona'dan kovulan Frank Rijkaard 10.sırada yer aldı. En iyi 25 teknik direktörün seçildiği bu sıralamada hiç bir türk teknik adamın bulunmaması şaşırtıcı değil doğrusu. Türk futbolundaki bu yönetim anlayışı ve ve kısa vadede başarıya endeksli düşünce devam ettikçe, listedeki en iyi 5 teknik adamı türk kulüplerinin başına getirsen fayda etmez gibi gözüküyor.Liste şöyle;


1- Sir Alexander Ferguson Manchester United 264

2- Dick Nicolaas Advocaat Zenit 144

3- Edgardo Bauza LDU Quito 64

4- Arsene Wenger Arsenal 61

5- Rafael Benitez Liverpool 60

6- Carlos Luis Ischia Boca Juniors 28

7- Roberto Mancini Inter 27

8- Avram Grant Chelsea 19

9- Manuel Jose Jesus Silva Al-Ahly Cairo 18

10-Franklin Rijkaard Barcelona 17

14 Ocak 2009 Çarşamba

Bordeaux büyülüyor

Bu sene rotayı Kadıköy'deki finale çeviren Galatasaray'la eşleştikten sonra Türk futbolseverlerin de yakından takip etmeye başladığı Bordeaux'nun performansı gün geçtikçe artıyor. Geçtiğimiz haftasonu Paris Saint-Germain'i 4-0 gibi net bir skorla geçtiler ve lider Lyon'la aralarındaki puan farkını 1'e indirdiler. İşte Bordeaux'nun Galatasaray'ı en çok zorlayacak yıldızlarından Yoann Gourcuff'un Paris'e attığı muhteşem gol..

Kevin Campbell


Trabzonspor tarihinin ilk siyahi transferi olan Kevin Campbell, başarılı bir futbol kariyerinin ardından Trabzonspor'a gelmişti. İlk maçında Galatasaray'a yaptığı hat-trick bütün taraftarları mest etmişti ama Campbell işlerin kolay gideceğini düşünmüş olacak ki sonraki 7 maç gol atamadı. E Trabzonlular sabırsızdır tabi. Campbell tepki çekmeye başlamıştı, ama bu sefer bu tepki Mehmet Ali Yılmaz'a da sıçramıştı. Hem de nasıl bir tepki.. Mehmet Ali Yılmaz, yine Campbell'ın gol atamadığı bir maçtan sonra yaptığı şu açıklamayla tarihe geçti; " Bu yamyamı bize gol makinası diye sattılar, çamaşır makinası çıktı. " Ve tabi bir de bu açıklamayı düzeltti; " Yamyam değil Arap demek istemiştim... "

13 Ocak 2009 Salı

Al viagrayı !

Libertodores kupasında Bolivya, Kolombiya gibi yüksek rakımlı yerlerde oynacak olan Gremio takımı oyuncularına viagra vererek , rakım etkisini ortadan kaldırmayı planlıyormuş. Viagranın kana oksijen pompalamasındaki etkisinin performansa yansımasını merak ettiklerini açıklayan kulüp doktoru , bunu deneyeceklerini dile getirmiş. Ne diyelim aman fazla abatmasınlarda , nede olsa 22 erkekler sahada !

Emre Aşık..


Futbolun yalnızca mücadele ederek de oynanacağını gösterenlerden. Yaşı 35. Hiçbir şekilde bir özel yeteneğe,kademe anlayışına,oyun zekasına sahip olmadan yıllardır başarıyla top koşturuyor Emre. Hemde üç büyüklerdeki 9.sezonunu yaşıyor bu sene. Tebrikler !

12 Ocak 2009 Pazartesi

Yılın Futbolcusu

Bosman Top 10

Lucas Neill
Bir dönem Galatasaray’la adı geçmesinden dolayı Türk futbolseverlerin de yakından takip ettiği West Ham kaptanının kontratı 2009 sezon sonu itibariyle sona eriyor. 31 yaşındaki futbolcunun West Ham’dan ayrılıp ayrılmaması hala bir muamma olsa da, Premier Lig’deki orta sıra takımlarını peşinden koşturacağına kesin gözüyle bakılıyor.



Steve Harper
Newcastle’ın yedek kalecisi, yıllardır Shay Given’ın gölgesi olmaktan bıkmış durumda. Artık forma giymek isteyen bu yetenekli kalecinin ayrılıp ayrılmayacağı, klübün Given politikasına göre şekillenecek. Ancak her iki durumda da, gelecek sezon Harper’ı Premier Lig’in sonucuna teşkil edecek bir kaleci olarak izleyeceğiz.




Ryan Giggs
Artık Manchester United’ın simgesi haline gelmiş emektar futbolcunun da kontratı bu sezon sonunda sona eriyor. Artık 35 yaşına gelen Giggs’in ya kontrat yenileyeceği ya da emekli olması söz konusu. Bu saatten sonra başka bir kulübe gitme bir düşüncesi olmadığı da açıkça görülüyor. Ancak gerçeğe en yakın tahmin bir yıl daha United forması giymesi yönünde.



Carlos Idriss Kameni
Kamerun Milli Takımının ve Espanyol’un formda kalecisi kuşkusuz en ilgi çeken bonservissizlerden biri. Onun için, bu sezon sonunda her geçen gün yükselen formunun ve genç yaşının getireceği daha iyi bir kulüp ve teklif bekleniyor.






Gary Neville
Wes Brown ve Brezilyalı genç sağ bek Rafael’in takıma oturmasıyla Neville’in yavaş yavaş sallanmaya başlayan tahtı artık yıkılma noktasına geldi. 34 yaşındaki oyuncunun kardeşi gibi başka bir kulübün yolunu tutup tutmayacağı merak konusu.





Mark Van Bommel
Sezon sonu itibariyle kontratı sona erecek ve Bayern Münih’e büyük ihtimalle veda edecek olan 32 yaşındaki futbolcunun, Premier Lig kulüplerini peşine düşürdüğü konuşuluyor. İlerleyen yaşına rağmen onun da transferiyle ses getirecek bir oyuncu olduğu apaçık ortada.




Daniel Sturridge
Henüz 19 yaşında olan Sturridge’in kontratı da sezon sonunda sona eriyor. Sturridge açık bir şekilde gelecek vaat ediyor ve City’in de onu elde tutmak istediği konuşuluyor. Ancak her ne kadar çocukluğundan beri City taraftarı olduğunu açıklamış olsa da, önüne gelen herkese teklif yapan City’de istediği kadar oynayamayacağı açık. Eğer her maç ilk 11 başlayacağı bir takıma giderse 3-5 yıl sonra dünyada adından söz ettirecektir.


Michael Owen
Sakatlık sorununu tam olarak bir türlü halledemeyen Owen’ın da sene sonu Newcastle’dan ayrılması bekleniyor. Son seneleri sönük geçse de, henüz sadece 29 yaşında olan bu oyucunun yeni bir kulüpte yeniden doğması işten bile değil. Manchester City ise onunla adı geçen klüpler arasında başı çekiyor.




Michael Ballack
32 yaşındaki futbolcunun ayrılıp ayrılmaması, hala bir soru işareti. Her an her şey olabilir ancak yapılan açıklamalara bakıldığında kulübünde kalması bekleniyor. Her şeye rağmen Chelsea’den ayrılması ise ses getirecek bir transfer olur.





Carlos Tevez
Şüphesiz artık bir dünya starı haline gelen Tevez’in ise kalıp kalmayacağı merak konusu. Berbatov’un da gelişiyle Manchester’ın ona pek de sıcak bakmadığı dedikodular arasında. Real Madrid ise bilindiği gibi onu almak için elinden geleni yapacak gibi.

Abdülkadir Kayalı...


''Daha düne kadar posteri duvarımda asılı olan Roberto Carlos ile antrenmana çıkıyorum. O bana pas veriyor, ben ona pas veriyorum, onunla şakalaşıyorum. Bu bile benim için inanılmaz bir şey''